VE HAYAT AKIP GİDİYOR....

Ve yıllar akıp gidiyor...
Bir yılı daha tüketiyoruz. Acaba sadece tükenen yıllar mı? Sevgimizi tüketiyoruz , enerjimizi tüketiyoruz, bedenimizi tüketiyoruz ve giderek azalıyoruz ... Şimdi sevgime bakıyorum şöyle kısık bir kapı aralığından öyle cılızlaşmışki, bakımsız kalmış, susuz kalmış, korkak ve ürkek . Ne acı... oysa ne güçlüydü, nasıl çağlardı.... Önünde kimse duramayacak kadar yüklüydü şimdi ise zamana karşı, hayata karşı yenik düşmüş şekilde adeta yaşlı bir ağaç gibi kırılmaya korkuyor ufacık bir rüzgarda.... Sözleri biriktirmiş, acıları biriktirmiş, kırıklıkları biriktirmiş tükenmek üzere olan bir nehir, sönmek üzere bir ateş... Nasıl beslenir ne ile çoğalır bilmiyorum. Şuan en acısı bu zaten sönmesi,kuruması, yıkılması nı beklemek, bilmeden beklemek...
Hayatın anlamını anlamaya çalışmak istemiyorum her günüm ayrı güneşle doğsun istiyorum, güneş hergün başka renk katsın günüme , sevgiyle baktığım gözlerde ışık yansın, ne acıı ne zor geliyor ...

TUTAMIYORUM ZAMANI


Her sabah uyanıyorum yeniden sabah olmuş yeniden güneş doğmuş diyorum.Saate göz kaydırmadığım anlarda akşam olduğunu bir türlü anlamıyorum ...Peki biz mi hayatı yaşayıp tüketiyoruz yoksa hayat mı bizi ? O kadar hızlı dönüyor ki çark yetişmek imkansız ... Çok garip yaşadığımız yıl sayısı yavaş yavaş 30 oluyor ve neler geçti diye bakıyorumda şöyle bir geriye arkadaşlar, sevgiler, oyunlar, ağlayışlar, kavgalar :) garip hiç o zamanlar hissetmiyor muşuz güneşin doğuşuyla batışını hadi üniversiteye gidelim , hadi işe başlayalım hadi hadi hadi ittik durduk zamanı....Ve bundan sonrası için ellerimle dokunduğum herşeyden zevk almak istiyorum , her anımı doya doya yaşamak ,sevgiyle sıcacık gülümsemeyle bakmak istiyorum gözlere öyle çabuk tükeniyoruz ki meşaleyi bıraktığımız an her taraf kapkara oluyor......
elifaydın

YENİ BİR BAŞLANGIÇ


İstanbulda yeni bir hayat kurmaya karar vermişken 2003 senesinde alışmaya başlıyordum yeni başlangıçlara.....

İş arıyordum her gün , bilmediğim yerleri yeniden keşfediyordum İstanbul kazanında bir gün eve geldim abim seni Artemis gıda diye bir yerden aradılar dedi ve ertesi gün iş görüşmesine gittim Özgür Bey'i beklemeye başladım:))))

Çok güzel bir andı içeri girdi ve aradaki mesafeye karşın gözlerini farkettim ve içimden "ben bu gözleri aslaa affetmem " diye geçirdim ve şeytanca gülümsedim....Uzun süre çalıştık bir gün kavga ettik , bir gün birbirimizi dinledik eski sevgililerimizi anlatmaya başaldık hep aynı taraftaydık:)) Sonra gece eğlenceeleri başladı dışarı çıktık dansettik , süper dans ediyorduk ikimiz :))) sonra bir gün ben işten ayrılmaya karar verdiğimi izmirde bir iş bulduğumu söyledim işte o an o gözler yine ışıl ışıl bana bakıyordu... O an herşey değişti aşk meleği omzumuza çubuğunu dokundurdu , kaybetmenin verdiği buruk bir heyecanla her günümüzü beraber geçirmeye karar verdik...Çok güzel vakit geçiriyorduk annemler geldi onların yanına gittik beraber su böreği partisi yaptık , sonra o beni çağırdı, babasıyla ve annesiyle tanıştık güzel günlerimiz ondan sornra başladı.

İzmire gideceğim gün çok eğlenceli saatler geçirdik ve ayrılırken gerçekten etimi koparıyorlarmışcasına acı çektim ....

İzmirde iş hayatımda başarılı ve mutlu olamayacağımı gördüm geri geldim .Geldiğim gün beşiktaşta ona süpriz yaptım buluştuk ve o anki bakışları okadar karma karışıkdı ki :)) hala gülüyorum yeni hayatımıza işte orda adım attık ...
11 Ağustos 2007 yeni hayatımıza başlamaya karar verdik......
Ve bu gün evliyiz çünkü biz aynı şeylere gülüyoruz, aynı şeylerden zevk alıyoruz , aynı yemeği seviyoruz aynı yere aynı anda gitmek istyoruz biz şaka değil birbirimiz için yaratılmışız...
elifaydın

Devreler


Hızlı geçen çocukluğumda hep dışarda okumayı ve dışarda çalışmayı hayal ettim .(Tipik bir balık Burcuyum yani).Dışarıdan kastım Ünye dışı tabiki:) hep yeni insanlarla tanışmayı sevdim her birinden yeni bir enerji katıyordum kendime, haksızlık yaptığım arkadaşlarım oldu belkide ama hiç bir zaman kırmak istemedim onları. Maalesef hayat çok acımasız ve insanlar herzaman yüreklerindeki siyah lekeleri ortaya koymayı başarıyorlar.Ben bence herkesi idare etmeye çalıştığım için kaybettim :) Şimdi hayatımın 3.devresinde şöyle br bakıyorum gerilere herşeye rağmen çok güzeldi diyorum yaşanılanlar.

Önceki devrelerimi belirtmem gerekirse, ben şöyle hissediyorum devre herşeyin sıfırdan başladığı zaman diliminin başlangıcıdır. Daha fazla sıfırdan başlama şansı elde edebilirim umarım:
1.devrem Ünye dönemim:)
2.devrem Üniversite dönemim :)
3. devrem Evlilik dönemim:)
........................

elif aydın

ben, sevgi ve yaşam


Merhaba :)))
Benimde artık sanal bir günlüğüm var:) Bu bir başlangıç çook uzun zamandır yazmıyorum, iki kelimeyi bir araya getirmeyeli epey oldu.Hep hayatın gerçekleriyle ilgilendim yıllardır.İlkokuldan bu yana herzaman yazdım , yazdıkça kendimi buldum , dünyadan uzaklaştım, hayallerimle dolaştım çook uzun zaman...Çok güzel bir çocukluğum oldu, özgürdüm doya doya arkadaşlıklarımı yaşadım, doya doya doğayı yaşadım, yüzdüm yunuslarla, bisikletimle tepelere tırmandım, haylazlıklar yaptım.Çocukluğumun rengi bende YEŞİL. Gerçek, doğru ve huzur hatırlatıyor bana bu renk çünkü. Ben hep yazdım çünkü insanlar birbirlerini dinlemekten her zaman sıkılırlar ben hep yazdım kendim dinledim,kendim sordum ve kendim cevapladım.Geriye dönüp okuduğumda her zaman gülümsedim .Ama herzaman yazdıklarımla mutlu oldum o an düşüncelerimi hatırlayamazdım ama hep okudum:)) Güldüm ve sevdim herzaman.Arkadaşlarımı herzaman sevdim unuttum onlarla yaşadıklarımı belki ama herbirinden pembenin bir tonunu sakladım.Yüreğin çook derin olduğuna inanıyorum herkesi sığdırdım :)
Ve şimdi hayatımın 3. devresindeyim kaç devre daha sürer bilmiyorum ama önceki 3 devreyi kısaca özetlemeyi ve devam eden devreleri burda kendimle paylaşmak istiyorum.Bu blogu sadece kendimle paylaşmak için açıyorum bir gün blogun ismini sadece bir kişiye vermeyi düşünüyorum.....

elifaydın