01. AĞUSTOS.2015
                Ve gitti.....
       


                 Babam aramızda çoook uzak yıllar ve duygular olsa da bir garip oldum gittiğini öğrendiğimde. Demirden bir kafese koymuşlar gibi hissettim sanki senle benim arama milyonlarca insan girmiş gibi kalbimi her bir köşeden sıkıştırıyorlardı. Bir süre anlamlandıramadım bir süre adına bir şey koyamadım. Bir tarafım hep kızgındı sana çünkü. Hep bu kadar sevgi dolu olup bir o kadar da uzak olmana hep kızıyordum. Bendim belki de uzaktan bakan, konuşmak istediklerini konuşamayan bilmem belkide kızdığımda kendimdi çoğu zaman.
Hasta olmana çok üzülmüştüm çünkü seni hiç doktorla bile görmemiştim sen hiç bir zaman hasta olmadın. Bu lanet hücreyle bile karşılaştığında "beni öldürmezmiş bu melet merak etme " demiştin bana. Dayanamadın ama be baba sözünde duramadın bu kez...
       Dua eden dillerini, yumuşak ellerini kaşlarını kaldırıp cık deyişini çok özleyeceğim baba bu kadar tahmin etmezdim ama çok özleyeceğim varlığın herşeye değermiş, sesini duymak yetiyormuş yüreğimizi ısıtmaya.
     Herkes vardı cenazende baba melekler seni almaya topluca indiler yeryüzüne öyle bir yağdı öyle bir yağdı ki mübarekler yaz günü ne bu yağmur dedi herkes. Sadece defnedilirken yağdı ne öncesi ne sonrası sadece son vedamızı yaparken gelip seni aldılar biliyorum çünkü gerçekten  tertemiz bir yüreğe sahiptin...Evet itiraf ediyorum bencildin biraz ailenden çok etrafına daha fazla önem verir gibi görünürdün ama sevgi dolu yürek her daim yüreğine vuruyordu baba...

 Artık baba diyemeyecek olmak zor gerçekten sırtımda  güven dolu ellerini hissedememek zor gelecek biliyorum. Ama alışıp hikayeleri bitirmeye devam edeceğiz. Çünkü hayat bundan ibaret....
Şimdi en sevdiğinle bir aradasın eminim mutlu mutlu sohbet ediyorsunuzdur.
Ne kadar tonton baban var derlerdi hep arkadaşlarım
gerçekten insan bir aradayken anlayamıyormuş şimdi özlüyorum o yumuşak ellerini.

En ufak bir yaram olsa görürdün baba hiç hissetmezdim ama hep üzerimdeymiş gözlerin. Bilginle anlatırdın hikayelerini çook uzuuun zaman dinleyemedim sen kusuruma bakma...
İnsan ölümü tadınca ince ince düşünüyormuş. Hatırlıyormuş unuttuklarını bir bir. Hele o keşkeler sıralanmıyor mu dilinin ucuna en sızlatıcısı da o oluyor işte. Keşke baba keşke daha çok sohbet edebilseydim seninle daha çok konuşabilseydim herşeyi yeri gelince tartışabilseydim uzun uzun sohbet edebilseydim keşke...Ozaman bu kadar şey birikmezdi içime baba ...





      "Baba; kudretmiş, güvenmiş, hayatın en sıkı  en sert yeriymiş...hiç gitmezsin sanırmışım meğer..."

 


    Veda işte budur, sessizce dolu gözlerle sıra sıra sevenlerin .....


2 yorum:

gül günaydın dedi ki...

Canım benim işte bu keşkeler, pişmanlıklar hayatın baş karakterleri.Çok severdi baban seni ve hepimizi gücü o kadara yetiyordu demek ki ama dediğin gibi kimsenin farketmediği küçük yarayı bile kalp gözüyle görüyordu galiba. İnşallah iyi bir haldedir inşallah yaptığı yanlışları düzeltme fırsatı olmuştur.

gül günaydın dedi ki...

Gözyaşlarına boğuldum